Blog

Toplumsal cinsiyet eşitliği, COVID-19 sonrası ekonomik toparlanmanın merkezinde olmalı

Küresel salgın, çalışan kadınları orantısız olarak etkiliyor. Hükümetler, COVID-19’un kadınların işlerine yaptığı etkileri giderecek politikaları ön plana çıkarmalı.

Yorum | 20 Ağustos 2020 Perşembe
Valeria Esquivel, ILO Kıdemli İstihdam Politikaları ve Toplumsal Cinsiyet Yöneticisi 
Ben feminist iktisatçıyım. Benim işim, kadınlar ile erkekler arasındaki eşitsizliklerin işgücü piyasalarının işleyişinin nasıl kaçınılmaz bir parçası olduğunu incelemek, “toplumsal cinsiyete duyarlı” istihdam politikaları adını verdiğimiz, toplumsal cinsiyet eşitliğine açıkça katkıda bulunan makroekonomik, sektörel ve işgücü piyasası politikalarını uygulamaya koymalarında sosyal ortaklarımıza destek olmaktır.

COVID-19 krizinin başlamasından önce, çok sayıda kadın zaten işgücü piyasası dışındaydı. Küresel salgın durumu daha da kötüleştirdi.

Küresel salgın, kadınları orantısız olarak etkiliyor; kadınlar işlerini erkeklere göre daha büyük bir hızla kaybediyor. Turizm, ağırlama hizmetleri ve giyim sektörleri gibi küresel salgının ekonomik etkilerinden ağır darbe alan sektörlerde, erkeklerden daha çok sayıda kadın çalışıyor. Çoğunluğu kadın olan çok sayıda ev işçisi de işlerini kaybetme riski altında. Kadınlar, sağlık çalışanlarının büyük çoğunluğunu teşkil ediyor; virüsün bulaşma riski elbette onlar için daha yüksek.

Ayrıca, kadınların işgücü piyasası ve sosyal korumaya erişimlerinin az olması ile istihdam durumlarının kırılganlığı birleştiğinde, küresel salgından bugüne kadar daha az etkilenmiş sektörlerde dahi, kadınlar özellikle kırılgan duruma düşüyor.

Feminist iktisadın merkezinde yer alan fikirlerden biri de, hanede ve ailede günlük yaşamı destekleyen ücretsiz bakım işlerinin, ekonomik sistemin hayati bir parçası olduğudur. Bu türden işler esas olarak kadınlar tarafından yapılıyor, ancak kadınların kredi hanesine yazılmıyor. Okulların kapanmış olması ve hasta olanların bakımı; hala istihdamda kalacak kadar talihli olan kadınların çalışma sürelerinin azalmasına yol açıyor veya toplam çalışma sürelerini (ücretli ve ücretsiz sürenin toplamı) artık sürdürülemez düzeylere yükseltiyor.

UN Women / Ploy Phutpheng
Aşağıda, COVID-19 krizinin uzun vadede kadınların istihdam imkanlarını olumsuz etkilememesi için beş önlem yer alıyor:
  • Krizler sona erdiğinde kadınların ücretli işe dönmeleri erkeklere göre daha zor olduğundan, kadınların işlerini muhafaza etmelerini sağlayacak politikalar uygulamak yoluyla, kadınların işlerini kaybetmelerini önlemek. Çalışma saatlerinin geçici olarak azaltılması veya işin durdurulması nedeniyle oluşan ücret kayıplarını telafi etmek suretiyle, bu politikalar kadın çalışanların işlerini ve becerilerini korumalarını sağlar.
  • İşini kaybeden kadınların yeni iş bulmasına yardım etmek: İş arayanlar ile işverenleri bir araya getiren Kamu İstihdam Hizmetleri (KİH), temel üretim ve hizmetlerde kadınların iş bulmalarına yardım edebilir. Yerel düzeyde, küresel salgın ortamında personel işe alan sektörlerde işe yerleştirmeyi hızlandırabilir.
  • Desteklerin kesilmesini önlemek: Kamu hizmetlerinde harcamaların kesilmesi, kadınları ve çocukları orantısız biçimde etkiler. Bu nedenle, sağlık ve eğitim bütçeleri, ücretler ve emekli aylıklarında kesinti yapılmaması çok önemlidir. Geçmişteki krizlerden edinilen deneyimler, istihdam ve sosyal koruma desteklerinin canlandırma paketlerinin merkezinde yer aldığını, hane gelirine istikrar getirdiğini ve daha hızlı toparlanma sağladığını gösteriyor.
  • Bakım hizmetlerine yatırım yapmak: Bakım hizmetleri, özellikle kadınlar için insan yakışır işler yaratma potansiyeline sahiptir. Bu kriz, bakım çalışanlarının işlerinin ne denli zorlu olduğunu ancak aynı zamanda gerekenden daha düşük değerde görüldüğünü ortaya koydu; halbuki bakım çalışanlarının katkıları her zaman küresel salgının aşılmasında vazgeçilmez önem taşıyor. Bakım sektöründe çok sayıda kadın çalıştığı için, bakım çalışanlarının çalışma koşulları kadınları önemli ölçüde etkiliyor.
  • Kadınlara odaklana istihdam politikalarını desteklemek: Hükümetler, COVID-19’un kadınlar üzerindeki etkilerini proaktif biçimde gidermelidir. Daha geniş bir perspektiften, makroekonomik canlandırma paketleri kadınları desteklemeye, kadınlar için işler yaratmaya devam etmelidir. Politikalar, çok sayıda kadının çalıştığı, ağır biçimde etkilenmiş sektörlere odaklanmalı, ayrıca kadınların beceri eksiklerini gidermelerine, işgücü piyasasına girişlerini önleyen engellerin kaldırılmasına katkıda bulunan önlemler getirmelidir.
Valeria Esquivel, ILO Kıdemli İstihdam Politikaları ve Toplumsal Cinsiyet Yöneticisi İstihdam, İşgücü Piyasaları ve Gençlik Şubesi, İSTİHDAM